Haberler

Başkan Topbaş; “İtfaiyecileri imkan oldukça kadroya alıyoruz”12 Ocak 2010 Salı
İtfaiyecileri imkan oldukça kadroya aldıklarını açıklayan Başkan Topbaş, “Bazı siyasiler ve sendikalar itfaiyeci arkadaşlarımızı maalesef istismar ediyor.
Basın mensuplarına 16 Ocak’ta açılacak yeni Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ni gezdiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, programın ardından soruları cevaplandırdı. Son günlerde itfaiye ihalesi nedeniyle yapılan eylemlerle ilgili bir soruyu cevaplayan Başkan Kadir Topbaş, “Bu itfaiye olayını daha bir basın toplantısı düzenleyerek, basınımıza ve halkımıza detaylı olarak izah etmek istiyorum. Çünkü çok konuşanlar ve bu olayı istismar edenler var. Bunu kullananlar var maalesef. Vatandaşımız da gerçeği bilmediği için etkilenmemiş olanlar olabilir” dedi.

Saraçhane Belediye Sarayı’nın karşısındaki parkta kurulan eylem çadırının en geç geçtiğimiz Cuma günü kaldırılması için Valiliğe söz verildiğini, ancak yerine getirilmediğini anlatan Kadir Topbaş, çadırın bu nedenle zabıta tarafından kaldırıldığını söyledi. Çadırın siyaset arenası olarak kullanıldığını vurgulayan Başkan Topbaş, şöyle konuştu;

İtfaiyeci eğitimini Büyükşehir veriyor

“2004 yılında çıkan 5214 sayılı kanun ile birlikte itfaiyemizin İstanbul il sınırına kadar bütün alanlarda hizmet vermesi gerekli hale geldi. Şehir genelinde 30’a yakın müfreze yeni müfreze açmak zorunda kaldık ve itfaiye merkez sayımızı 70’e yükselttik. Hizmet verecek yeni itfaiyecilere ihtiyacımız vardı, ancak kadro verilmiyordu. Bu sorunu hizmet alımı yöntemiyle aştık. Ancak aldığımız 1400 civarında personeli itfaiyeci olarak biz yetiştirdik. Bunların içerisinden 600 kadarını kadro açıldıkça kadroya geçirdik. Bir kısmını devlet memuru yaptık, KPSS’den geçenlerin bir kısmını da sözleşmeli işçi statüsüne aldık. Kadro açıldıkça bu itfaiyecileri kadromuza alıyoruz. Tekrar hizmet alımı ihalesi açtığımızda ihaleye 8 firma katıldı. Bunlardan bir tanesi de belediyemizin şirketi BİMTAŞ. CHP seçimlerde BİMTAŞ ve SAĞLIK A.Ş’nin zarar ettiğinden bahsediyordu. Evet, BİMTAŞ hizmet ürettiği için kar etmeyen şirketlerden bir tanesi. Girdiği ihalede yeterli bir ücret vermediği için ihaleyi kazanamadı. Bir başka firma kazandı. Biz firmaların tüzel kişiliklerine bakmayız. Bir yasak yoksa firmalar masumdur, girdikleri ihalelerde kazandıkları ihaleyi almaları hakkıdır. Yalnız biz şartnamede ihaleyi hangi firma kazanırsa kazansın, itfaiyecilerimizin aynı şartlarla, aynı özlük haklarıyla devam edeceğini belirttik. Şimdiki mesele sendikacıların entrikası. Bunu net söylüyorum. Niçin? Daha önce BİMTAŞ’ta aldıkları yetkiyi bir başka şirkette ‘belki alamayız’ düşüncesiyle itfaiyeci arkadaşlarımızı maalesef istismar ediyorlar. Maalesef siyasiler de istismar ediyor. Ben Sayın Baykal’a soruyorum; Yanınıza aldığınız itfaiyecilere sormadınız mı? ‘Haklarınız zayi oluyor mu? Sizi dışlamamı herhangi bir baskı altında tutuyorlar mı?’ diye. Bunu alıp neden istismar ediyorsunuz? Personelimizin hiçbir hakkı zayi olmuyor. Aynı şartlarda devam edecekler. İhaleyi herhangi bir şirket aldığında biz kalkıp da ‘İllaki BİMTAŞ olacak’ diyemeyiz. Çünkü ihale kanunu bunu gerektiriyor.”

Görev sırasında hayatını kaybedenlerin ailesine ev veriliyor

Açıklamasında bir konuya daha dikkat çeken Başkan Kadir Topbaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde başlayan uygulamayı devam ettirerek, görev sırasında hayatını kaybeden itfaiye ve zabıta personelini görev şehidi kabul edip ailesine bir daire verdiklerini söyledi. “Böyle bir zorunluluk yok. Ama biz buna vicdani bir olay olarak baktığımız için her bir aileye bir daire veriyoruz” diyen Kadir Topbaş, itfaiye araç ve ekipmanını da dünya standartlarına çıkardıklarını hatırlattı.

Siyaset ve istismar nedeniyle sözleşme imzalamayan itfaiyecilerin işsiz kalmasının kendilerini üzdüğünün altını çizen Başkan Topbaş, “Bu insanlarımızın işsiz kalması, sıkıntıya düşmesi günah değil mi? 800 yakın personel ‘biz yeni firmayla devam edeceğiz’ diye kişi müracaat etti. Diğerleri ‘Girmeyeceğiz’ diyor. Tabi bunlar girmeyeceğiz dediği zaman bizim hizmetlerimiz durmayacak. Yerlerine başkaları alınacak. İşlerini kaybedecekler. İşine devam edenleri ise imkan oldukça kadroya geçirmeye devam edeceğiz. Ama birileri bu olayı siyaset arenası olarak kullanıyor. Ama biz yolumuza, İstanbul’a hizmetimize devam ediyoruz. Bize doğru şeyler söylesinler, hangi partiden olurlarsa olsun bizler mert bir şekilde gerekeni ortaya koyarız. Bazıları hep konuşacak, bu tür olayları fırsat bilerekler. Ama vatandaşımız bizi gönlünden silmeyecektir. Bizim eserlerimiz konuşuyor” şeklinde konuştu.

“Üç ayrı özür bekliyoruz…”

Bazı kesimlerin Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin yenilenmesi, itfaiye ihalesi ve Florya Ormanı ile ilgili gerçek olmayan iddialarda bulunduğunu ifade eden Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Hepsi hatalı. Biri bile doğru olsa ‘Evet doğrudur’ derdim. Bu kadar da biz mertçe, yiğidin hakkını veririz. Florya olayı yanlış özür dilenmesi lazım. İtfaiye ihalesiyle ilgili söylenenler yanlış, bunun için özür dilenmesi lazım. Muhsin Ertuğrul protestosu yanlıştı. Bunun için de özür dilenmesi lazım. Kadir Topbaş çok konuşmayı sevmez. Diğer siyasiler gibi kavga yapmaz. Hep susar, herkes eteğindeki taşları döktüğünde bir kere konuşur, pir konuşur, gerçekleri konuşur. Bu gerekçeleri gören görür, görmeyen görmez. Biz yolumuza devam ederiz. Bu şehirde 5 yılda gelinen mesafeyi hep birlikte yaşıyoruz. Ama birileri görmeyebilir. Görse bile görmemezlikten gelecektir. Çünkü bağnaz siyaset yapıyorlar. Florya’nın eskiden nasıl olduğunu ve şimdi nasıl bir hale geldiğini hazırlattığım uydu fotoğraflarıyla ortaya koyacağım. Sadece orada 408 kaçak ve metruk binayı yıktık. Bütün Florya sahillerini ve ormanı düzenleyerek halkımızın hizmetine sunduk. Eskiden insanlar buralarda güvenle yürüyemiyordu bile. Bunlar hangi dönemlerdi diye iyi düşünmek lazım. Şimdi vatandaşlarımız istediği gibi sporunu ve pikniğini yapabiliyor Flarya’da ve bütün işgallerden arındırılan sahillerde, parklarda. Biz dönemimizde 15 bin civarında yıkım yapmışız. Hiçbir tarihte bunun yarısı, hatta üçte biri kadar bile yıkım yok.”